Merhabalar!

Ben Feyza Nur, nâm-ı diğer "fecca"

 

Bir nisan sabahı düşmüşüm gezegene.  Hatırlayamadığım ilk üç yıl koşuşturmakla geçmiş olmalı ki öyle de devam etti. Kısa ve kabarık saçlı, elleri yumuk yumuk bir kız çocuğuydum. Gel gör ki saçları iki taraftan toplanmış, beyaz çoraplı kız mı olmalıydım yoksa dedemin bahçeyle uğraşırken kullandığı su dolu peynir tenekelerine, kaşla göz arasında ellerini sokmaya çalışan kolları sıvanmış yaramaz kız mı karar veremedim. İleride aynı kararsızlık devam edecek ve hem yerinde duramayan çılgın bir serseri hem de hanım hanımcık bir kızcağız olup çıkacaktım.

Selâm! 🙂

Ben Feyza Nur. Üstteki paragrafı yazalı hayli zaman olmuş, ama inanın kararsızlık da serserilik de hanımlık da devam ediyor. Aslında hayatta emek verdiğim, ilgi duyduğum, ona dair hayaller kurduğum pek çok alan var. Üniversite yıllarım, kendimi keşfederek, hayatta en çok neye emek vermek istediğimi anlamaya çalışarak, her ne kadar zor ve acı verici olsa da bunları önceliklendirmeye uğraşarak geçti. İllk başlarda maymun iştahla her şeye öğrenme aşkıyla saldırırken daha sonra neyi niçin öğrenmek istediğimi de sorgulamaya başladım. Bazı şeyleri erteledim, kimi defterleri kapadım. Nihayet Allah'ın yardımıyla zihnimdeki adalar (hayatımdaki değerlere adalar diyorum, Feyza'nın adaları) biraz daha belirginleşti.

Sakarya Üniversitesinde Hukuk okudum. Hayat meşgalem de hukuk olsun, talebeliğim hiç bitmesin istiyorum. Fakat bu çılgın kız yerinde durur mu! Bir yandan musıki ile, suluboya ile ve başka şeylerle ilgileniyorum. Allah’ın güzelliklerini keşfetmeye, bu güzelliklerin bir parçası olmaya çabalıyorum. O’nun rızasını kazanmak için vaktimi boşa harcamamaya gayret ediyorum. Anlayacağın hâlâ koşuşturuyorum.

🙂