Menekşe

Sahil yolu günlerden Pazar olmasına rağmen oldukça sakindi. Sonbaharın gelişiyle sıra sıra dizilmiş ağaçların dalları iyice görünür olmuş, yerlere dökülen sarı turuncu yapraklar her yere dağılmışlardı. Her gün bu saatlerde çalı süpürgesiyle yerleri temizleyen belediye görevlisi bir ihtiyar halinden memnun görünüyordu. Biraz uğraştırmalarına rağmen yapraklarla oynamak keyifli olmalıydı.  Denize bakan banklarda birkaç çift ve köpeğiyle temiz hava alan yaşlı bir adam oturuyordu. Muhtemelen her biri yaz tatillerinin bitişine ve işlerin yoğunluğuna üzülüyor, sadece yaşlı adam çocukluğunda önünde oturduğu sobanın kuzinesinde pişen kestane çıtırtılarını, geniş ailesiyle neşe içinde geçen şubat akşamlarını düşünüyordu. Biraz ötede sabah saatlerinden bu yana üç beş balık için bekleyen başka bir adam oturduğu seyyar sandalyeden hışımla kalkarak ‘Yok yok, koskoca Pazar günümü olta başında geçiremem!’, diye söylendi. Belli ki acemiydi; balıkçı dediğin biraz sabırlı olmalıydı.

 İlerideki tek katlı ahşap bina bu sahilin emektar kahvecisiydi. Binanın ön tarafında genişçe bir alanı küçük iskemleler ve yuvarlak masalar kaplıyordu. Siparişlerin hazırlandığı mutfak ise içerideydi. Müşterisi eksik olmayan bu küçük sevimli işletme yıllardır her gün açıyordu kapılarını Nazım ustanın pişirdiği nefis kahvelerin kokusuyla. Hanımı hayattayken küçük bir kahve dükkânıydı burası. Sonra kızıyla oğlu yardım etmeye başlamış Nazım’a. Şimdi bizim kahveci olmuş pastane. Kız lezzetli çikolatalı pastalar yapıyor, oğlan getir götür işleri.

Hava da esintili olunca, sahil boyu yürümek beni epey yormuştu. Nazım ustanın kahvesini içip soluklandım. Uçuşan martıları saymaya çalışırken küçük bir kedi yaklaşıp, masanın ayaklarıyla oynadı gitti. ‘Bu semtin kedileri de biraz değişik.’ diye düşünüyordum ki yağmur birden bastırdı. Siyah şapkamı kafama geçirip koşar adım ilerledim yol boyu. Buraya her geldiğimde mutlaka uğradığım çiçekçi dükkânından bir küçük menekşe aldım. Dünyanın en bahtsız çiçeğiydi menekşe. Kucakladım onu yürüdüm, yürüdüm.

Son Öyküler

Loading...